|
|
Burada Aphanius Mentolardan söz etmeye calisacagim.
Mentolar, Akdenize kiyisi olan 3-5 ülkede yasam bulmaktalar. Rengi en parlak ve canli olan mentolar Türkiyede yasamakta.
Diger komsu ülkelerde yasayan mentolarin renkleri çok daha soluk neredeyse mavilik yoktur.
Non-Annual grubuna giren A. Mentolar, mikroskop altinda yapilan pul incelemesinde 7-8 yil yasadiklari ortaya çikmistir.
Eriskinlerin boyu 8-9 cm. yi bulabilmektedir.
Disiler pastel kirli sari üzerine siyahimsi beneklere sahipken, erkekler çok parla mavi beneklere sahiptirler. Üreme dönemlerinde
bu renkler çok daha belirgin bir hal alir.
Disiler vertikal olarak erkeklerden daha ince olurken, erkekler daha güçlü bir vücud formuna sahipler.
Agiz formlarinin yukariya bakmasi nedeniyle yüzeyden ve yüzeye yakin seviyeden beslendiklerini anliyoruz. Buna ragmen
zeminde rastladiklari her hangi bir canliyi da 45 derecelik bir aci alarak avlayabilmekteler.
Dogal ortamlarindaki su kosullari; Gh: 20, Kh: 20, Ph:6.90. Mikrosiemens: 600-700, Nitrat: 0, Fosfat: 0,
Erkekler dominantliklarina göre, 1 ila 5 mt. çapinda bir alani sahiplenir ve bu bölgeyi asla terketmez.
Disiler 10-20 li gruplar halinde serbest olarak dolasirlar. Disi grubu bir erkegin bölgesinden gecerken, erkek tüm renklerini
sergiler ve disi sürüsüne saldiriya benzer hamle yaparak tekrar sahiplendigi bitki kümesine hizla geri döner. Pesinden gelecek
olan bir disi olursa, yüzeye yakin bitki yapraklarina 1 ila 10 adet arasinda degisen yumurta birakir ve erkek ayni anda döller.
Bundan sonra disi hizla uzaklasirken, yumurtalarin korunmasi bölgesiyle birlikte erkege kalir. Kuluçka süresi 10 gündür.
Yumurta boyutu disinin yasiyla direkt ilgilidir. Tam eriskin bir disinin yumurta büyüklügü 1 mm. bulur, hatta 1 mm. den biraz
daha büyük olabilir.
Erkekler yumurtalari yeme egilimi göstermez. Ancak yavrular ciktiginda durum degisir. Yavrular kendi genlerini tasiyor
olsa bile artik onun icin lezzetli bir yemekten baska bir sey degildir. Yavrular hic bir zaman acik alanlarda bulunmazlar.
Bitki bakimindan en yogun, ebeveynleri tarafindan neredeyse girilemeyecek yerlerde minik gruplar olustururlar. Zaten acik
alana ciktiklari andan hayatta kalma sanslari hic yoktur. Mutlaka yem olurlar.
Erkekler arasinda agresyona cok rastlanir. Bölge sahiplenici olduklari icin sahiplendikleri alani cok iyi korurlar. Ciddi
kavgalar cikmaktadir. Her zaman güclü olan kazanir. Yenilen bölgesini terk etmek zorunda kalir. Kavgalar ciddi yaralanmalarla
sonlanir.
Akvaryum ortaminda ölümle sonuclanan kavgalara tanik olmadim. Ama dogal ortamlarinda durumun farkli oldugunu düsünüyorum.
Ayni boya sahip iki erkek arasinda cikacak bir kavgada kaçan olmazsa biri mutlaka ölecektir.
Dogal ortamlarinda yaptigim dalista, alt cenesi kirilmis ve yamuk olarak kaynamis bir gözü olmayan bir sürü erkege rastladim.
|
|
Beslenmeleri
Beslenmeleri ise, Gammarus sp. (amphipoda), Palaemon sp. (Tatlu su karidesi) ve bol miktarda kendi ve diger baliklarin larvalari
ile gerçeklesmekte.
Gölde bol miktarda Nymphae alba 6-7 mt. boya ulasmis beyaz nilüfer, Ranunculus sp, Cerataphylum sp, Potamageton natans
bulunmakta.
Türkiyede yasayan killifish türleri.
TAKIM : CYPRINODONTIFORMES
Familya : CYPRINODONTIDAE (Disli Sazanciklar)
Aphanius burduricus Aksiray, 1948
Aphanius anatoliae (Leidenfrost, 1912) (Disli Sazancik, Yosun Baligi)
Aphanius anatoliae splendens (Kosswig ve Sözer, 1945)
Aphanius anatoliae sureyanus (Neu, 1937)
Aphanius anatoliae transgradiens
Aphanius asquamatus (Sözer, 1942) (Disli Sazancik)
Aphanius danfordi Boulenger, 1890
Aphanius mento (Heckel, 1843)
Aphanius fasciatus (Cuvier et Valanciennes, 1821)
|
|
POPULASYON
Tam eriskin boydaki mentolarda disi populasyonu erkeklerin 2 katiyken, orta boy ve yavrularda erkek populasyonu bunun tam
tersi. Bu da bize erkeklerin yetiskin hale geldiklerinde kavgalar sonucu sayilarinin %50 kadar azaldigini göstermekte. Yumurtadan
çikan yavrularda erkek sayisinin fazla olmasi, erkek-disi orani üzerinde müthis bir dengenin oldugunu düsündürmekte.
Göletlerde Mentolarin disinda net sistematigini bilmedigimiz 2 sazan türü, yayin, boylari 3 ile 10 cm. arasinda degisen
Cyprinidae familyasindan Pseudophoxinus antalyae, Cobitidae familyasindan Orthrias (Nemacheilus) angorae ve bol miktarda Palaemon
sp. tatlisu karidesi (teke) yasamakta.
Sazanlar ve yayin bu göletlere özgü türler olmayip, isgüzar bir vatandasimiz tarafindan birakilmislar. Birakildiklarindan
bu yana ortami nasil etkilediklerini bilemiyoruz.
Zira 26 kg. sazan ve yine o civarda yayin yakalandigini isittik.
|
|
|
|
KIMYASAL TESTLER
Yaptigim testler sonucu, gh ve kh 20 ppm.
ph= 6.90, mikrosiemen= 600-700, sicaklik 20 derece, nitrat ve fosfat sifir olarak belirlendi.
Insanlarin biraktiklari posetler ve pet siselerin disinda su billur kadar berrak.
Karbonatlarca çok zengin denilebilecek suyun tadi pek sevimli degil. Sisginlik yapiyor. :) Rakinin keyfini de kaçiracagi
kesin. Bu nedenle öneremeyecegim. Pet su satinalmakta fayda var.
|
|
|
|
|
SÜRÜKLENMIS KÜTÜKLER / Dirift wood
Nehir yatagina bakildiginde genisliginin yer yer 50 mt. yi buldugunu görüyoruz. Belli ki kis aylarinda muhtesem bir gürültü
ve debiyle akiyor.
Nehir tarafindan yerinden sökülerek, yaz aylarinda çakillar üzerinde kalmis dev çinar gövdeleri ve köklerine rastladik.
Elbette 1 mt. büyüklügünde ve yaklasik 20 kg. agirliginda bir kütüge akvaryuma konulmak üzere tarafimdan el konuldu.
|
|
|
|
|
|